“Tüm deniz araçlarının Palamar halatlarına deri badarna uygulaması”
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanoğlu, tarihi kökenleri gereği deri el sanatlarını her daim kullanmıştır ve kullanmaya da devam etmektedir. Deri, tarihte giyim, barınma, korunma vb. amaçlarla kullanılmasına rağmen amaçları günümüzde yön değiştirmiş olmakla birlikte hemen hemen tüm sektörlerde farklı ürünler olarak uyarlanmıştır. Bu sektörlerden birisi ise Denizcilik Sektörüdür. Gemilerin iskelelere bağlanması için kullanılan halatların devamlı yıpranması ve tehlikeli bir hal almasının önüne geçmek için geçmişte elde olan malzemelerle eski denizciler bir çözüm yolu aramışlardır. Tüm deniz araçları için geçerli tek bir model palamar ve iskele bağlama halatlarının olmadığını biliyor ve farklı coğrafyalardaki farklı kullanım alanları göz önüne alındığında halatların tek tip olmadığını görüyoruz.
Türkiye’de yaşayan Murat GÜNÜ, Saraçlık mesleği adına deniz araçları üzerine tarihi bir uygulamayı günümüz denizcilik alanında “Palamar halatlarına deri badarna uygulaması” nı uyarladı.
Murat bey öncelikle sizi tanımak isteriz.
İsmim Murat GÜNÜ, 47 Yaşındayım Mesleğim Saraçlık, Babamın mesleği de Saraçlık olduğu için 7 yaşında meslek hayatına babamın ustalığında başlayarak Saraçlık mesleğini yaşatıyorum. Çok eski bir zanaat olan Saraçlık mesleğini yaşatmaya çalışırken Ortaöğrenimimi açıktan okuyarak Üniversite hayatım başladı Sosyoloji bölümünden mezuniyetimi aldıktan sonra üzerinde çalıştığım Saraçlık mesleği üzerine tarihimizden de ilham alarak denizcilik alanında var olan ama zamanla yok olmuş Saraçlık uygulamasını hayata geçirmek için 4 sene üzerinde çalıştım. Nihayetinde uygulamayı hayata geçirmek için girişimlerimi başlattım.
Murat bey, yapmış olduğunuz ‘Palamar halatlarına deri badarna’ uygulaması hangi tip deniz araçları için geçerlidir?
Öncelikle ‘Badarna’ kelimesi kaplama demektir. Her gemi bir şekilde iskeleye bağlanmak durumunda. Tüm deniz araçları haliyle halat kullanmak mecburiyetindedir. Deniz araçlarının liman ve iskelelerde bulunan gemi halat bağlama babalarında kullanılmak üzere gemilerde mevcut bağlama halatlarının kasa kısımlarına, deri uygulaması yapıyorum. (Palamar halatlarına deri badarna uygulaması)
Deniz araçlarının iskeleye bağlanması her tekne sahibi veya kaptanının hakim olması gereken konuların başında geliyor. Başta yük taşıma gemileri olmak üzere tüm deniz araçlarının ne kadar çok yol yaparsa yapsın, bir teknenin kendi yaşamının büyük bölümünü iskeleye bağlı şekilde geçirdiği düşünülürse konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu açıdan bakıldığında dünya denizlerinde deniz araçlarını gözlemlediğimizde birçoğunun birden fazla, hatta bazen beş, altı hatta altı halatı olduğunu biliyoruz.
Günümüzde genelde yangın hortumu, kumaş, yani tekstil ürünleri kullanılıyor tabi haliyle bunun pek mukavemeti olmuyor. Sürdürülebilirliği olmayınca gemi sahipleri 3 yıl yerine 4 yıl kullanıyor. Bu da ekonomik anlamda ciddi maliyetler doğuruyor. (Palamar halatlarına deri badarna uygulaması) nı kullanınca uzun seneler halatların kopma riskini de ortadan kaldırıyor.
Saraçlık mesleğinden bahsediyorsunuz aslında Saraciye Üretimi dediğimiz zaman Çanta, Kemer, Cüzdan ve Kol Saati Kordonu gibi aksesuarları içeren deriden yapılan zanaat dalı diyoruz. Peki günümüzde ölmeye yüz tutmuş meslekler dalında Saraçlık mesleğini nasıl tanımlayabiliriz?
Saraçlık, genelde At koşumu için yapılan eyer, başlık, dizgin gibi bu tip işleri yapan zanaat dalıdır. Ben de bir Saraç ustası olarak bu meslek ile denizciliği birleştirerek tarihimizin geçmiş zamanlarında uygulanan ve yok olmuş bu deri badarna uygulamasını tekrar hayata geçirerek denizcilik alanında yaşatmaya çalışıyoruz.
Türk/Osmanlı denizcilik alanında tarihimizde Çaka bey, Piri reis, Oruç reis kendi zamanlarındaki denizciliğin en yoğun olduğu dönemlerde bu uygulamayı kullanmışlar. Fakat günümüzde zaman içerisinde bu uygulamayı yapan zanaatkarların kaybı ve gelecek nesillere tam olarak aktarılmadan unutulmuş bu kısımını Türk Denizciliğimiz ve Dünya denizciliğinin kullanımına sunmak ve böylece yüksek maliyetli olan bu Palamar halatların kasa kısımlarının yıpranma problemini ortadan kaldırmamız, bu uygulamanın fayda maliyet konusunda pozitif yönde ciddi bir tasarruf sağlayacağı gerçekliği de mevcuttur.
Haliyle Saraçlık mesleği günümüz şartlarının gereksinimlerini karşılamak için mesleği yaşatmak adına çalışmalar yapıyoruz.
Dünya’da denizcilik alanında deri uygulamasını yani tarihteki bir uygulamayı sizin gün yüzüne çıkartmanız nasıl bir duygu?
Türkiye ve Dünya genelinde böyle bir açığın olması beni üzmekle beraber, bu açığı tarih boyunca gidermek için yapılan ancak zamanla unutulmuş bu zanaatı tekrar gün yüzüne çıkarmış olmam da bir o kadar da beni sevindiriyor.
Palamar halatlarının kasa kısımlarına deri badarna dikimi ile Türkiye ve Dünya sularında seyir yapan deniz araçlarının başta halatların kullanım ömrünü uzatacak, halatın üzerine aldığı yükü azaltması ile halat manevrası için civarda bulunan liman personelini koruyarak personel ve malzeme güvenliği konularına da yine pozitif olarak etki etmesi bu konunun en önemli iki önemli unsuru olmakla beraber halatlara estetik açıdan da değer katacaktır.
Bildiğiniz üzere deniz araçlarının iskeleye bağlama halatların iskeleye bağlı ve bu bağlamanın (voltanın) sağlıklı olabilmesi için, halatların sağlam olması ve sağlam kalması adına deniz araçlarının sabit durması açısından yüksek önem arz etmekte, deniz araçlarının gerçek anlamda iskeleye bağlama unsurlarının belirli bir statüye alınmamış olmaması da bu konunun hassasiyetinin de arttırılmasının kanuni statüye alınması da elzem olarak görünmektedir.
Peki uygulama için Türkiyedeki yetkili kurumlara başvurularınız oldu mu? Patent ve Uluslararası başvurularda da bulundunuz mu?
Evet, (Palamar halatlarına deri badarna uygulaması) nın patent başvurularını yaptık, ayrıca Türkiye kültür Bakanlığın Saraçlık (Deri Badarna dikim işi) konusunda “Somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı” belgemizi de aldık. Bakanlığımızda ‘Palamar halatlarına badarna uygulaması’ mesleğinin Türkiye’de meslekler gurubuna girip UNESCO’ya bildirilip bu meslek dalında bir dal açılmasını da ayrıca rica ettik.
Deri sektörüne neler söylemek istersiniz eğitim anlamında?
Milli Eğitim bakanlığının meslekler gurubuna girmesi şart çünkü günümüzde Saraçlık ölmekte olan meslekler arasında diyoruz ama mesleki eğitim anlamında müfredatta olması gerekir ki bunun Çantacılık ve Saraciye Ayakkabıcılık ve Saraciye bir meslek dalı, benim kendi ustalık belgem bile Çantacılık ve Saraciye Saraçlık değil ama Saraç’ım bana bu belge veriliyor,
Endüstri Meslek Liselerinden ziyade İngiltere’de bunun üniversitesi var. Türkiye’deki yetki mercilerin, ölmeye yüz tutmuş meslekler dalındaki Saraçlık mesleğini en kısa zamanda müfretada dahil etmesi dileğiyle. Hatta öğreticisi olmaya da hazırım. Haliyle açılacak olan bu dalda yetişen nesil bu mesleğin yaşatılması anlamına gelir ki başlatacağımız bu girişim ile başta Türk deniz araçları olmak üzere tüm dünyadaki deniz araçlarının da bu uygulamadan fayda sağlayacakları, yapacağımız bu uygulamanın ülkemize kayda değer bir katma değer kazandıracak olması da bu konunun diğer bir yönü olduğunu ayrıca belirtmek isterim.
Murat bey röportajınızda verdiğiniz ve katkı sunduğunuz bilgiler için çok teşekkürler, başarılarınızın devamını diliyoruz.