“Tasarladığım ürünler fonksiyonel olması yani hem kolye, hem bileklik, hem de ayak bileğine şahmeran olarak kullanılabilmesi özelliği ile daha çok sattığım ürünler arasında. Gelincik modeli, begonvil modeli, gül modelleri var daha çok çiçek isimleri olarak verdiğim bu deri takı modelleri sık satılan ürünler arasında.”
Magazine Leather Yayıncılık olarak Türkiye’nin Antalya bölgesinde “Deri Dans Tasarım” Atölyesi sahibi Sibel Hanım’la birlikteyiz. Deri el işçiliğini sanatına yansıtan, kendi yöntemi ile bulduğu doğal yapıştırıcı ve sertleştirici özelliğini taşıyan Kitre bitkisini ve ürünlerini konuşacağız.
Sibel hanım, öncelikle sizi ve Deri Dans Tasarım Atölyesini tanıyabilir miyiz?
Öncelikle beni tanımak ve tanıtmak için buraya geldiğiniz için teşekkür ederim. Ben yaklaşık 7 yıldır bu işi yapıyorum. Aslında hikayem bir çınar yaprağıyla başladı ve sonra devam etti. Daha önce bu konuda kurs amaçlı bilgi aktarması için birkaç yerle konuşmak istemiştim ama maalesef aramalarım sonuç vermeyince bende kendi kendime öğrenmeye karar verdim.
Nasıl yapabilirim diye düşünerek, Kalıp çıkarttım ve bir şekilde yapmaya başladım. Sonra tabii bunu üretirken birinin desteği ile olmadığı için ve kendi kendime yaptığım için hep bir arayış içinde oldum nasıl daha iyi yapabilirim diye hataları görerek bunu nasıl düzeltebilirim diyerek yapmaya başladım.
İki yıl önce Kitre ile tanıştım. Kitre nedir? Kitre aslında bir bitki benim ana kaynağım aslında. Katır tırnağı adı verilen bir bitkinin gövdesine kesikler atılarak o sıvı dışarı çıktığında sertleşiyor, katılaşıyor. Sonra bunu topluyorlar bitki ürünleri satan insanlar işte buna Kitre diyoruz. Bu şekilde de satın alıyorum suya bırakıyorum sıvılaşması için sonra içerisine bir de defne yağı damlatıyorum güzel kokması için yani başka bitki yağı ve özleri de olabilir. Bunun amacı sertleştirmek, ben hem daha iyi şekil vermesi açısından hem de yapacağım ürünün daha iyi katılaşması açısından kendi yöntemlerim ile solüsyon yerine doğal bitki özünü kullanıyorum. Deri işinde kullanılabileceğini düşünenler alabilir.
Kitre doğal ve bitkisel bir ürün dediniz….
Evet, kesinlikle evet. Çünkü bitki özü, doğal bir ürün asla zararlı değildir ve hatta gıda sektöründe de kullanılıyor, bitki özü zaten. Bunu tercih etmemin sebebi, tekstilde hani birçok şeyi yapıştırmak için bir solüsyon kullanıyorlar, deri sektöründe bunu biliyorum. Ama ürettiğim takılar direk vücudumuza temas ettiği için doğal ne olabilir diyerek Kitre’yi deneyerek buldum. Kullanan başka biri var mı bilmiyorum aslında.
Kendi araştırmalarınızla buldunuz yani…
Evet, evet, deneyerek, birçok şey denedim. Acaba şunu yapsam nasıl olur, bunu yapsam nasıl olur şeklinde. Mesela ilk zamanlar defne dalının ucunu yakarak çınar yapraklarını gölgelendirmek için kullandım.
Sonra mesela kafama bir şey takıldı. Aslında Kitre en çok ta o yüzden tutucu yani katılaştırıcı, sertleştirmek için bir şey istedim. Ama bu ne olabilir gibi. Hem zararlı olmayan hem de doğal bir malzeme. Çok fazla bilgim olmadığı için herhangi bir kursa da gitmediğim için araştırdım denedim bu şekilde Kitre yolculuğu başladı.
Birde başladığımdan beri neden “deri boncuk” yok soruları kafama takıldı. Yani deri boncuk nasıl yapılabilir? Çünkü o takı aksesuarında olan şeyler. Örnek olarak bir metal, cam, seramik el işçiliği sanatı yapanların hepsinde malzemesi hazır olarak var. Deride neden yok diye aklıma takıldı. Kitreyi bulduktan sonra denedim.
Görüldüğü gibi bu deri boncuklarını yaptım, tamamen yapışmış durumda ama yine de anlaşılacaktır. Mesela sizin de gördüğünüz gibi dokunduğunuz zaman sert olduğunu hissediyorsunuz. Hatta ben ortasına birkaç tane yaprak koyarak yapıyorum sonra yuvarlak yapıyorum ortasını da delgeç ile açıyorum dolayısı ile ip de geçebiliyor.
Modeller tamamen bana aittir. Hayal dünyama özgü takılar yapmaya çalışıyorum. Nedense aklım hep defilelere kayıyor çünkü bu ürünleri canlı mankende nasıl bir giysi ile veya deri ceket ile veya kürk ile daha estetik ve daha görünür olacağını düşündüğüm için biraz abartılı da olsa hayalim diyebilirim.
Tasarımla ilgili herhangi bir okula gittiniz mi ya da daha önce tasarımla ilgilendiniz mi?
Güzel bir soru. Başta da söylediğim gibi Tasarım ile ilgili hiçbir deneyimim yok ama bir şeye baktığımda kendime hep şunu sorarım: Başka nasıl olabilir? Standart olmayan sıra dışı şeyler daha çok ilgimi çekiyor. Mesela hazır giyimde cep dikili olarak değil de dışarısında askılı gibi cep modelli bir ürün gördüğümde daha çok ilgimi çekiyor. Belki de bu yüzden biraz sıra dışı olma eğilimim var. Ayrıca annem terziydi. Belki de annemin terzi olmasının üzerimde bir etkisi olmuştur. Çünkü benim için farklı şeyler tasarlardı. Ben kendim Çocuk Gelişimi mezunuyum. Çocukken bazı el becerilerim vardı. Ama bir gün takı tasarlamayı hiç düşünmedim tamamen spontane gelişen bir şeydi.
Deriyi seviyorsunuz o zaman…
Evet, Deriyi çok seviyorum. O dokuyu seviyorum. Babam beni deri atölyelerine götürmüştü. Bugün İstanbul’da adı Mercan yokuşu olan, oradan deri parçaları alırdık. Sonra onları küçük üçgenler halinde kesip sineklik yapmıştım. Deri yolculuğum başladı. O günden bugüne 7 yıl oldu böyle devam ediyorum.
Ama tabii ki çok farklı, herkese hitap etmeyen şeyler yaptığımı bildiğim için. Hani bazı insanlara bu çok abartılı gelebiliyor, bunu ifade eden de oluyor. Bazı insanlar ise bundan çok hoşlanıyor. Yani bunun meraklısı olan belli bir kesim var. Ama tabii ki ben şunu isterdim, yani tanınmış ünlü modacılar, benim gibi bu işi kendi başına girişimci kadınlar olarak yapan, kendi çabasıyla bir şeyler yapmaya çalışan kadınlara bir şans verilmesini isterdim. Mesela onların bir koleksiyona, bir defileye hazırlanırken onların hoşuna gidebilecek bir şeyler hazırlamak gibi bir şey olabilir. Benim böyle hayallerim de var tabi, buradan duyuluyor olsun. Çünkü bu da benim hayalim.
Atölyenizin “Deri Dans Tasarım” ismi nasıl gelişti?
Daha önce bir isim düşünmemiştim. Bir Çınar yaprağı ile bu işe başladığımda bunu nasıl yapabilirim acaba diyerek başlamıştım henüz bir isim yoktu. Sonra Instagram hesabı açmaya karar verdiğimde ismini bulmuştum.
Çünkü yıllar önce yine Alanya’ya geldiğimde o zaman bu işle uğraşmıyordum. Sıra dışı ne yapabilirim, nasıl öğrenebilirim dedim kendi kendime. Burada bir kursa gittim, yani sahibiyle görüşmek için. Herkesin yaptığı gibi değil ama ben farklı bir şey yapmak istiyorum dedim. Ne gibi kurslarınız var? Ayrıca deriyi de çok seviyorum. Bana deri hakkında öğretebileceğiniz herhangi bir kursunuz var mı? dedim… böyle bir kurs olmayınca sonra zaten kendi araştırmamla öğrenmiştim.
Daha önceki çalışmalarımı göstermiştim. Sonra oradaki bayan bana dedi ki, sen zaten deriyle dans ediyorsun, ben sana ne öğretebilirim, benim zaten bilgim yok ve deriyle ilgili böyle bir kursumuz da yok dedi. O kelime aklımda kaldı. Benim de hoşuma gitti, sonra evet deriyle dans etmek güzel bir şey, hayat’ta öyle değil midir zaten ritimleri yakalamak gibi mesela… ben bunu yıllar önce duymuştum. O zaman isim için hiç düşünmeyelim “Deri Dans Tasarım” olsun deriyle dans eden bir kadın olsun dedim ve bu şekilde gelişti.
Çok güzel bir isim olmuş, kadınlara hitap eden ve çok iyi işçiliğe sahip. Peki, farklı ürün tasarımlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Elimde mevcut olmasa da daha önce elbise şeklinde çalışıyordum hani etek gibi çünkü bir rutinle gitmiyorum, yani o an içimden gelen bir modeli yansıtmaya çalışıyorum.
Bazen tabii ki gereklilikleri karşılıyorum, çünkü deri ürün yapmak el işçiliği olduğu için ağır gelişen bir şey, biliyorsunuz çabuk gelişmiyor, aşamaları var, uzun zaman alıyor. Bazen fırsat bulduğumda bırakıp aklımda ne varsa onu yapmaya çalışıyorum.
Ama genel olarak sorarsanız, mesela benim dışımdaki insanların yaptıklarıyla ilgili ne düşündüğümü sorarsanız, aslında bu da sizin girişiminiz sayesinde oluyor. Neden mi? Çünkü bence o kadar dağınık bir şekilde bu işi yapan o kadar çok insan var ki birbirlerinden ya da gelişmelerden habersizler. Mesela teknoloji ile bunu kolaylaştırabilecek kesim makineleri var. Mesela ben bunu sizin sayfanızdan öğrendim. Mesela deri ile ilgili bir dernek olduğunu sizin sayfanızdan öğrendim. Bunu daha önce bilmiyordum. Bu yüzden yaptığınız yayıncılığın çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Tüm dünyada bu işe gönül vermiş insanlar var. Bu tabii ki benim gibi küçük bir girişimci değil ama Başka ülkelerde ve Türkiye’de bunu endüstriyel anlamda yapan çok büyük firmalar da var. Onlar büyük siparişler alarak yapıyor belki bu işi ama biz de bu küçük parçaları değerlendirerek geri dönüşüme de bir katkı sağlanmış oluyoruz aynı zamanda.
Ben deri teknolojileri konusunda çok ilerlediğini görüyorum, mesela deride su geçirmez deriler yapılıyor hani orada da sabit kalınmamış sürekli yeni inovasyonlar gelişiyor. Sınırsız mutfak gereçlerinden tutun da bir ev dekorasyonunda belki duvarda kullanılabilecek bir süs aksesuarında deri ürünleri var.
Bazen kendim ürün yaptığım zaman bile sonuçta ressam değilim ama özellikle bu Kitreyi bulduktan sonra ürünün yapışmasını sağladığı için mesela bir ressam aslında bir resme boyut katmak için kitreyi kullansa ve onun üstüne deri parçalarıyla eklemeler yapsa aslında böyle şeyler olabiliyor. Bazen aklınıza farklı şeyler gelir ve bu akıl havuzunda aslında herkesin, bilgi birikimi bir araya gelirse, değerlendirilirse ve daha ileri bir boyuta aktarılırsa, hani ben mesela bildiklerimi öğretmek isterdim o yüzden bildiklerimi paylaşmak ve kendim deneyerek öğrendim bu bir fikir, bu fikri uyarlamak, geliştirmek gibi…
Aynen öyle. Zaten Kitre’yi kullandığınızı söylediniz bununla ilgili en önemli şey Sürdürülebilirlikle alakalı aslında doğal bir malzeme, dayanıklılıkla ilgili.
Az önce söylediğiniz mesela tabakhanelerde ve konfeksiyon atölyelerinde çıkan parça deri kalıntıları, bunları değerlendirmek ve parça kalan deriyi bir atık olarak değil de hem ekonomik hale getirmek hem de sürdürülebilirlik açısından üretime sunmak yaptığınız iş gerçekten çok önemli.
Mesela ben kestiğim sırada şöyle küçük parçalar oluşuyor bunları asla çöpe atmam o küçük parçaları da değerlendiririm.
Kalıbınızı kendiniz oluşturuyorsunuz…
Evet, Çiçeğin kendisini kağıdın üzerine kitre ile yapıştırıyorum sonra etrafını çiziyorum, orijinal haliyle de kullandığım oluyor. İçinden geldiği gibi yapıyorum. Bu işi gerçekten çok seviyorum…
Yine kalıp olarak çıkardığım çınar yapraklarını kullanarak gözlük kılıfı, uçlarında prinç tokalar ile deri askı ipi var, bunu isterseniz pantolon kemerinize takılabilir ya da gömleğinizin düğme ilikleri kısımlarına da takılabilir ve aynı zaman da gözlüğünüzü kılıftan çıkardıktan kılıfın deri ipi ile gözlük ipi olarak kullanabilirsiniz. Bunun birkaç rengini yapmıştım.
Bu da benim çok sevilen ürünlerimden orkide fakat bunu bu sefer çift olarak tasarladım. Tabi bunu bu şekilde tasarlamamın sebebi ürünün fonksiyonel olması yani hem kolye, hem bileklik, hem de ayak bileğine şahmeran olarak kullanılabilmesi özelliği ile daha çok sattığım ürünler arasındadır. Gelincik modeli, Begonvil modeli, Gül modelleri daha çok çiçek isimleri olarak verdiğim bu deri takı modelleri sık satılan ürünler arasında. Ürünler günlük olarak değil de özel günlerde elbiseleri ile bütünleştirecek ve özellikle defilelerde ürünler ile kullanılabilecek aksesuar takılar.
Türkiye’de festivallere fuarlara katılıyor musunuz?
Fuarlara hiç katılma şansım olmadı, Antalya’da kültür sanat festivali yapılıyor, ayrıca ben de katılmıştım. Evet, ilgi görüyor ama şöyle bir sorun var. Deri ürün masaya koyduğunuzda kendini göstermiyor ve ürünün yanına başka bir ürün koyduğumda dikkat çekmiyor. Mesela ben kolye yapıyorum ama aslında o bileklik de oluyor, ayağa takılan şahmeran oluyor.
Görünür olması için aslında festivalden ziyade canlı bir manken üzerinde bir elbisenin detayı gibi sunulduğunda fuarlarda defileler üzerinde olması daha dikkat çeker.
Bu deri aksesuar ürünler, herhangi bir kadın ayakkabı markasının sunumlarında ayak bileğine takılan şahmeran deri aksesuar detayını kombin yaparak sunulabilir…
Bir ürün tasarladım hem ayak bilekliğine şahmeran oluyor, aslında bir bileklik ama ayağa da takılıyor kadın sandaletlerin üzerine geçirerek de kullanılıyor, bilezik oluyor, kolye oluyor yani birçok fonksiyonda aksesuar olarak yer alıyor.
Bu biraz benim özelliğim gibi oldu sanırım bir ürün hazırladığımda müşterilerim bana başka neler olduğunu soruyor. Ya da mesela küpe diyorum, hemen yazıyorlar. Başka bir şey yok mu diye. Buna çok alışmış durumdalar. Benden bunu bekliyorlar.
Peki, hangi ürünler en çok satılıyor?
Ben sadece Instagram üzerinden satış yaptığım için, ona bağlı bir online alışveriş sitesi var. Oradan da satış yapıyorum. Yani giysi üzerine bedenli çalışmam gereken işler olursa bu zorlayıcı oluyor. Tabii ben bunu tecrübe ile anladım. Çünkü denemeden almak istemiyor üzerinde nasıl durduğunu görmek istiyor. Bu zamanla gelişti.
Çoğu kadın çiçekleri sever. Daha önce bir ürün olarak gelincik modeli denemiştim. Çok sevildi ve beğenildi. Yeni bir şey üretebilmek için model yapmaya ara vermek zorunda kalıyorum. Papatya yaptım mesela, bazı kadınlar Papatyayı daha çok seviyor, bazıları gül görünce dayanamıyor. Daha çok çiçek ağırlıklı yani bir anda kendimi orada buldum. Öyle olunca bu sefer dışarı çıktığımda mesela bu çiçekten bir ürün yapabilir miyim diye düşündüm ve eve getirdim. Dediğim gibi desenleriyle birlikte kalıplarını çıkarıyorum.
Yani kategori olarak daha çok Kolye, küpe gibi bunlar satılıyor. Asimetrik yelekleri de çok seviyorlar. Ama onları her zaman üretme fırsatı bulamıyorum. Onun ayrı bir meraklısı var mesela. Yaptığım zaman da benim olsun şeklinde tercih edenler var.
Yurtdışından müşterileriniz var mı?
Evet var, Hatta içlerinden biri hayalimi gerçekleştirdi. Max, kendisi sahne performansı sanatçısı. Daha önce Orkide deri takı yapmıştım onu sahnede kullanmak istedi. Hatta ayaklarına şahmeranını ve yüzüğüne yapmıştım. Sonra bunu sahnede kullandı. Bende hep bu ürünleri yaparken sahnedeki insanları hayal ederek yapıyorum. Max’in ürünlere olan ilgisi çok hoşuma gitti. Ürünleri Amerika’ya gönderdim. Orkide ürünlere aşık olduğunu söylemişti istedi.
Sonra yine bir Ahşap sanatçısı Belçika’da o da yine deri takı ürünleri olarak Orkide ve Begonvil biraz çoklu bir sipariş istemişti gönderdim.
Çok isterdim ki yurtdışında bu ürünleri hazır bir şekilde alıp bunun satışını yapan birileri ile bağlantı içinde olup toplu bir gönderi olması benim de çok tercihim olurdu.
En azından oradaki firmalar ile mesela takı ve saraciye ürünleri satan firmalar olabilir konfeksiyon ürünleri satan bir firma olabilir kendi koleksiyonlarında kombinlerinde kullanılmak için satmak için bu aksesuarlar moda sergisi sunabilir aslında.
Motive edici olur. Çünkü çok zaman ayırıyorsun. Bir ürün oluşturmak için o modele bir zaman harcıyorsunuz. Üretim hızlı bir şekilde olduğu zamanda da buna iş gözü ile bakmak daha kolay oluyor. Ben kendi çabalarımla Instagram üzerinden ürünlerimi satıyorum. Aslında üretim farklı satış farklı bunlara da ayrıca zaman ayırmanız gerekiyor.
Şu anda “deridanstasarım” adı ile sosyal medyada hangi platfomlarda yer alıyorsunuz?
Evet, Instagram’da, Linkedin, Facebook ve Pinterest’de @deridanstasarım atölyesiolarak varız. Bizi Sosyal Medya hesaplarımızdan takip edebilirler, ürünlere bakabilirler.
Modacı tasarımcı gözü ile baktığınız zaman emek ve detaylar var. Genç tasarımcılara neler söylemek istersiniz?
Çok teşekkür ederim bu şekilde gördüğünüz güzel ve nazik sözleriniz için. Ama kendimi böyle bir tasarımcı diyemem, çünkü o zaman tasarımcılara haksızlık etmiş olurum. Kendi kendime içimden geldiği gibi, kendi tarzımda yapıyorum. Ama benim bir yardımım olacaksa kendi deneyimlerimle yansıtabilirim tabiki de. Bunu paylaşmak istedim çünkü, okullarda bunun eğitimini alan yetenekler var.
Bence hata yaptıklarında bırakmasınlar, çünkü ben birçok modelimi hata yaparak öğrendim. Bazen kesim yanlış oluyor düşünüyorsun ne yapabilirim diye bu durum başka fikir açıyor. O yüzden insana enerji veren çok farklı bir süreç.
Yani sanat hem içinde kaybolduğunuz bir süreç, hem de kendinizi bulabileceğiniz çok ilginç bir deneyim yaratıyor. Bu çok heyecan verici. Sanırım insanlar bunu gördükten sonra beni anlayacaklar. Bu bir resim olabilir. Belki bir çiçeğin açmasını beklemek olabilir. Her ne olursa olsun. Deri tasarımı çok heyecan verici buluyorum. Çok iyi olduğunu düşündüğü farklı şeyler deneyebilirler. Sadece gördükleri değil, bu deriyi başka neyle eşleştirebilirim gibi mesela.
Bir girişim hikayesinden bahsetmek istiyorum, Muz lifi var mesela. Türkiye Alanya’da muz lifinden kumaş üretildi ve bunlar 2016 yılında buradaki fuarda sergilendi. İpekle karıştırıp örmüşler. Mesela kendisi tasarımcı değil ama bir köylü hanım kilim örüyor kendisi yapıyor. Ben bu Muz kabuklarını boşa atmayayım bunların liflerini çıkarayım öreyim demiş ve muz lifinden bir kilim yapayım demiş ve başlamış, sonra onları kök boyalarla boyuyor ve bir kilim yaratıyor. Yıllar sonra Kültür Merkezi’nde sergiliyor, diyor ki ben böyle bir şey yaptım bakın bu hiç bozulmamış. Ben kullandım, iyi durumda. Gelin bunu öğretelim doğal olduğu için üretelim hem ülkeye yararı olsun hem de ekonomiye kazandırılsın diyor. Bu proje bir kadının kendi üzerinde denemesi ile sonra onu kullanırken ne kadar güçlü olduğunu fark etmesi ile yola çıkarak attığı böyle bir projeye başlıyor. Sonra burada dokunuş oluyor ama girişimci bulamadıkları için bu proje yarıda kalıyor.
Bunu özellikle gündeme getirmek istedim çünkü heyecan verici bir şey. Mesela deri ile inanılmaz güzel bir bütünlük sağlayan bir şey. O yüzden yeni şeyler deneyerek, sabit fikirli olmayarak yeni bir yol alabileceğinizi ve bir tasarımı sonuca ulaştırabileceğinizi düşünüyorum.
Ben de merakla başladım. Yani ben bunu yapabilir miyim acaba, bunu bana kim gösterir, Nasıl yapabilirim, ben tek başıma yapabilir miyim diye deneyerek zamanla kazanılır, bu yüzden bence en önemlisi akışa bırakmak, denemeye devam etmek çabalamak bence en önemlisidir.
Magazine Leather Yayıncılık olarak Antalya’da bulunan “Deri Dans Tasarım” Atölyesi ürünlerine dair konuştuk.
Sibel hanım teşekkür ediyoruz önemli bilgileri bizlerle paylaştığınız için.
Ben teşekkür ederim, iyi yayınlar dilerim.