“20. yüzyılın en önemi yönetim gurusu Peter Drucker ‘’Liderlik kabiliyetleri sahada karar verirken ve sorumluluk alırken gelişir.” diyor.”
2024 yılını kapatırken 2023 yılı ihracatçıları için ödül töreni gerçekleşti. Genelde bu ödül töreni yılın 2. Yarısında yapılıyor, öyle sanıyoruz ki bir önceki yılın verilerinin alınması ve işlenmesi zaman almakta.
İhracatta başarı elde etmiş Deri ve Deri Mamulleri üreticileri yaptıkları ihracat hacmi kapsamında ödüllendirildi. Önceki senelerde Raffles Otelde gerçekleşen ödül töreni bu yıl TİM(Türkiye İhracatçılar Meclisi)’ de gerçekleşti.
RELATED STORIES
TİM başkanı Mustafa Gültepe konuşmasında 2023 yılındaki Deri ve Deri Mamulleri’ nde yaşanan düşüşün sebepleri üzerine açtı konuşmasını. %9,5 luk bir düşüş yaşanmıştı ve bu beklenilen bir sonuç değildi. Çünkü çıkışlar ve düşüşler bir eğri ekseninde ilerlemekte bu da 2024 ve 2025 yılı için tedirginlik uyandıran bir sonuçtu.
- 2021 – 1,73 milyar US$ , %29,6 artış
- 2022 – 2,20 milyar US$ , %15,4 artış
- 2023 – 1,80 milyar US$ , %9,50 azalış
- 2024 ilk 6 ay – 0,75 milyon US$ , azalış olacağı aşikar.
Tüm bu sonuçlar sadece Türkiye özelinde yaşanan bir durum olmadığı gibi Türkiye gibi ülkeler çok daha hızlı etkilenmektedir içeride ve dışarıda yaşanan sosyal ve ekonomik durumlardan.
En hızlı etki de Deri sektöründe görülmektedir. Böylelikle tüm diğer endüstrilerde de yaşanabilecek sorunların sinyalini verebilmektedir.
Hal böyle olunca ödül töreni az da olsa hayal kırıklığı eşliğinde gerçekleşti diyebiliriz.
Egedamla Deri adına ihracat ödülünü ben alma fırsatım yakalamıştım ve o gün bir sonuca varacaktım. Bu ay ki yazımı da bunun üzerine kurguladım.
‘’Egedamla Deri adına bu ödülü o gün ben alma şansı yakalamış olsam da, asıl emeği olan tüm emekçi arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Bu ödül verilen emeğin, azmin ve sıkı çalışmanın bir göstergesi. Egedamla Deri içerisinde bu emeği ve azmi sergilemiş olan her bir ekip arkadaşım gönül rahatlığıyla bu kutlu heyecanı çevresiyle paylaşmalı, başardık ve başarmaya devam edeceğiz diyebilmeli. Bu vesileyle başta desteğini hiç esirgememiş olan aileme, sonrasında Egedamla Deri’nin her bir çalışanına tek tek teşekkür ederim. Bu heyecan ve kararlılıkla daha nice sürdürülebilir başarıya ulaşmak dileğiyle.’’
DERİ SEKTÖRÜN İLERLEYİŞİNDE PERSONEL YATIRIMI
TİM(Türkiye İhracatçılar Meclisi)’de gerçekleşen ödül töreninde en net fark ettiğim şey uzunca bir süredir geldiğim bu ödül törenindeki simaların aynı olmasıydı. Birçok firmada çok kıymetli profesyoneller olsa dahi bu törene katılanlar çok büyük ölçüde patronlardı.
Elbette firmalar yılda bir defa düzenlenen böyle kıymetle törenlere firmanın en üst yetkilisiyle katılmak istese de, bu da küçük ve orta ölçekli firmalarda kısmen patronlar olabiliyorsa da bunun sürekli bu şekilde ilerliyor olması bana normal gelmemişti.
Başka etkinlikler ve fuarlar dan sıkça bildiğimiz patron – profosyonel ekiplerin simaları arasında, %90 ını na yakının patron siması olması sektörün izlediği yolun tam da doğru olmadığını göstermişti bana.
Sektör yönünü aşağı yönlü çevirmişken ve yapılması gereken yılsonu değerlendirme toplantılarının çerçevesi çizilirken personel yatırımı üzerine de durulması gerekmiyor mu sizce.
Mavi yaka özelinde uzun süre aynı personellerle çalışıyor olmak o ekibin yaptığı işte belirli bir tertip-düzen oluşmasını sağlamaktaydı.
Beyaz yaka özelinde uzun süre aynı işi yapıyor olmak yapılan işin detaylarının kavranmasını, daha pratik ve hızlı aksiyonların alınabilmesi, hatalardan kısmen ders alınmasını sağlasa da firmanın değişen dünya şartlarında rekabetine destek verememekteydi.
Hem sektördeki firmalar çalışan ekibini yeterli görmüyor hem de ekiplerinin düzenli ve sürekli eğitimlerle geliştirme ihtiyacını hissetmiyor. Hal böyle olunca beyaz yakalı personel sorumluluk sahasındaki işleri pratik bir şekilde yapsa da şirketin ihtiyacı olan gelişimi gösteremiyor.
Gelişen şeyin adı; yapılan işin daha pratik yapılıyor olabilmesi. Hepsi bu.
Eksik kalan kısım Sosyal ve Teknik beceriler; Yönetim, Liderlik, Vizyon, Hedef Koyma, Teknik donanım. Bunlar azımsanacak noktalar değil. Bunlar işler durgun ya da aşağı yönlü giderken firmanızın ayaklarının yere çok sağlam basmasını ve işler yukarı yönlü giderken firmanın marka ve kurumsal kimliğini yaratmasını geliştirmesini sağlayacak olan temel noktalardı.
Beyaz yaka personellerimizin Yan Ürünleri diyebileceğimiz özelliklerini geliştirmelerine destek olmamız şart.
Çok tecrübeli bir tekniker, ekibini yapılan işe dahil edebilmesi liderlik kabiliyetinin gelişilmesiyle olabilecektir. Yoksa tecrübeli görülen teknik kişi-yönetici ismine ne dersek, firmanın yönünün çizemeyecektir. İlgili yönetici firmanın yönünü x yönüne, ekibin bir kısmı y yönüne ve bir başka kısmı ise z yönüne çekecektir firmayı. Böylelikle bir arpa boyu yol alınamayacaktır firma.
Kariyerinin başlarında olan bir teknik personel, ilerleyen yıllarda farklı statü kazanmalı, yan ürün olarak üretimden sorumlu olması, kendi yerine de yeni bir teknikeri yetiştiriyor olması beklenmelidir.
Kariyerinin başındaki bir finansçı, bu küçük ve orta ölçekli firmalarda çok farklı isimlerle anılsa da, sadece ödemeleri listeliyor olması, banka firma arasındaki en temel düzeyde takibin yapılmasının yanın da, kaynak yaratabilme kabiliyetinin geliştiriliyor olması gerekmekte. Bugün dünyanın en iyi üniversitelerinde kaynak yaratma kabiliyeti gelişimi için saha çalışmaları yapılmaktır.
Firmanın sahne yüzleri, satışçıları, pazarlamacıları, satım alımcıları kurulu düzen içerisinde yaptıkları işi dengeli, pratik ve bazı kısa yollarla yapabilir olsa da, yan ürün olarak görülmeyenin ötesindeki pazarları, tedarikçileri görebilmeliler. Firmayı daha güvenli, hacimli ve yeni limanlara yönlendiriyor olabilmeliler.
Bu örnekleri çokça çoğaltabiliriz. İşin özünde personelin sorumluluk alanlarını; hem yaptığı en temel iş kapsamında hem de yönetim sorumlukları kapsamında genişletmek gerekmektedir. Bunun altından da kalkabilmesi için gerekli iklimin, eğitimin, sorumluluğun verilmesi gerekmektedir.
20. yüzyılın en önemi yönetim gurusu Peter Drucker ‘’Liderlik kabiliyetleri sahada karar verirken ve sorumluluk alırken gelişir.” diyor.
Ancak bu şartlar altında kendilerinden daha donanımlı, daha yetenekli yeni personellerin gelişmesine ön ayak olabilirler. Kendini güvende hissetmeyen personel ekibe eklenecek heyecanlı arkadaşları kendi yerini alabileceği düşüncesiyle samimi bir şekilde desteklemeyecektir.
Bir kelimeyle özetlemek istersek, personeline yatırım yap, sorumluluk ver ve gelişimine şahitlik et. Bu firmanın ilerlemesinde en doğru ve en ucuz yol olacaktır..