Deri giyim’de yeni trendleriyle DIO GOMEZ
Türk deri konfeksiyon markalarından Dio Gomez ortaklarından İbrahim Aydoğan: “Biz İstanbul Zeytinburnu’nda hem kendi markamızla hem de firmaların etiketleriyle de üretim yapıyoruz.”
Türk deri konfeksiyon markalarından Dio Gomez ortaklarından İbrahim Aydoğan: “Biz İstanbul Zeytinburnu’nda hem kendi markamızla hem de firmaların etiketleriyle de üretim yapıyoruz.”
İbrahim bey öncelikle sizi tanımak isteriz
Derma deri’nin ortaklarındanım aynı zamanda Dio Gomez-By derma olarak markamız yurtdışı ve yurtiçi mağaza satış faaliyetlerini sürdürüyoruz.
Neler üretiyoruz? Bay-Bayan -40 ve -10 -15 derecede giyilen %100 yerli hakiki deri ceketler imal ediyoruz. Nasıl yapıyoruz? Çift taraflı 200gr’lık ürünler yapıyoruz sıcak ülkelere, soğuk iklimlere de yünlü kuzu derisinden hem bayan hem erkek ürünler imal ediyoruz. Genel itibariyle kendi markamızla satıyoruz ama firmaların kendi etiketleri ile de üretim yapıyoruz.
Deri konfeksiyon sektörü genel anlamda ne durumdadır?
Sektörümüz krizlerden çok büyük darbe aldı örneğin 2015 yılındaki uçak krizinden sonra ve ondan önceki Rusya’da olan devalüasyondan dolayı çok büyük darbe aldı. Şuan tüm dünyaya ürün satmaya çalışıyoruz. Amerika pazarı olsun Avrupa pazarı olsun Çin, uzak doğu pazarı olsun, Arap ülkeleri pazarı olsun, artı bir de turizm pazarı var. Özellikle Türkiye’de ki sahil bölgeleri bununla beraber Mısır, Tunus, dubai turizm bölgelerinde de ürün satılıyor. Lüks bir ürün üretiyoruz. Yani Pazar çeşitlemesini ne kadar çok yaparsak o kadar işimiz daha iyi olur. Mesela iç piyasada da satılıyor ama şuanki kurlardan dolayı fiyatta sıkıntı yaşanıyor olabilir.
İç piyasa Vegatal deriye mi dönüyor? Bunun etkileri sizce ne olur?
İç piyasandan ziyade Avrupa’da sizin dediğiniz şekilde dönüş var ancak kromsuz deri üzerine çalışmalar yapılıyor. Tabi bu Türkiye iç pazarını etkiliyor durumda ve alım gücüne dayalı bir geçiş var. İç piyasada iki tür deri satılıyor. Mesela Türkiye’nin iç piyasasında Derimod ve Desa’nın ismi geçiyor başka firmalar pek girmiyor artı bir de ayakkabı firmaları var. İç piyasa genelde iki farklı tür olarak dönüyor birincisi butik olarak ikincisi mağaza zincirleri olarak. Mağaza zincirleri fiyat odaklı gidiyor, butikler de kalite üzerine gidiyor.
Rusya pazarında savaştan dolayı birçok firma etkilendi, Avrupa ile kapısı kapandı ama Türkiye açısından ilişkileri de kuvvetli deri sektörü bu durumda Rusya şuan açık Pazar mı?
Evet Rusya açık Pazar, ayrıca Rusya bizim iç pazarımız gibi. Şuan Rusya ile ruble ticareti de var. Özellikle bankalar üzerinden. Rusya bizim bitmeyecek pazarımızdır. Ne kadar kriz de olsa sonuç olarak ana Pazardır bildiğimiz bir pazardır, ortalama olarak 30 yıldır çalıştığımız pazardır. Hiçbir zamanda bitmez çok büyük bir olay olmadığı sürece.
Dünya gündeminde “Sürdürülebilirlik” diye bir kavram mevcut. DIO GOMEZ markası olarak sürdürülebilirliğe bakış açınız ne durumdadır?
Sürdürülebilirlik şudur, kısa vadede hedefler orta vadeli hedefler var uzun vadeli hedefler var, sürdürülebilirliğin makro boyutu var bir de mikro boyutu var. Mikro boyutu ile firmamız üzerinden yorum getireceğim makro boyutu ile global bir yorum yapacağım. Öncelikle mikro boyutunda biz sürdürülebilirliğimizi sağlayabilmemiz için mümkün olduğu kadar Pazar çeşitlemesi yapmaya çalışıyoruz. Mevcudu korumaya çalışıyoruz, artı yeni pazarlara girmeye çalışıyoruz. Bunları da fuarlar üzerinden her gittiğimiz yerde şuan sıfırız, bir sıfırdan büyüktür artı bir aldığımız zaman bereket versin diyoruz. Sürdürülebilirliğin makro boyutunu söyleyeyim üç tane temel ayakları var bunun, birincisi ekoloji çevre bilimi, ikicisi ekonomi en önemlisi, üçüncüsü toplumsal boyutu var. Eğer ki toplumu sosyolojik olarak dengeyi sağlayamazsanız, örnek olarak Türkiye’de göçlerden dolayı denge bozulmuş durumda. İşte bu dengeyi her zaman muhafaza etmek durumunda olduğumuzdur aslında.
Deri sektörü mesleki okullarından sonra iş bulma kaygısı ve kendini geliştirme adına neler söylemek istersiniz?
Ülkemizde mesleki liselerin önemi büyük ölçüde ve sektöre katkıları da var tabi, öncelikle herkes okusun üniversite mezunu olsun ama bir de çalıştırılacak insan da lazım onun için özellikle meslek liselerine teşvik etmemiz gerekiyor. Herkes ister ki çocuğum doktor olsun profesör olsun ama her çocuğun yeteneğine göre şekillenmesi gerekiyor. Türk coğrafyasında (anadoluda) bir söz vardır “hiçbirşey bilmiyorsan başarılı insanların yaptığını yap” diyorlar. Dünyada eğitim ile ilgili bir numaralı ülke Finlandiya, bize benzerliği var mı yok. İki numara Güney Kore, üç Tayvan başarı oranı olan ülkeler. Finlandiya’da örgün eğitim haftada iki gün diğer günler kişinin hayatta tek başına kaldığı zaman doğayla nasıl hayatta kalınır bunun için eğitimler veriliyor. Tarımı öğretiyorlar balık tutmayı öğretiyorlar inşaat yapmayı öğretiyorlar çocuğu sıfırdan hayata alıştırıyorlar. Doğru olan budur. Ama bizim kültür seviyemiz ona müsait mi değil. Ama bizim kültür seviyemiz ona müsait mi değil. İki Güney Kore şuan bize biraz benzerliği var ama kırk sene önce sefalet içinde olan ülke şuan kendilerini geliştirerek dünyada Samsung markasını çıkartmışlar standart mal yapabiliyorlar. Artı kişi başı gelirini 30.000 doların seviyesine çıkartmışlar yani toplumsal bir birliktelik yapmışlar. Toplumsal olarak hep beraber kalkınmışlar. Bunu da 4×4 sistemi ile yapmışlar araştırdığın zaman 4 yaşında eğitime başlıyor insanlar. En az bir yabancı dil eğitimine başlıyor bir sporla uğraşıyor bir müzik aletiyle uğraşıyor ve kitap okumaya alıştırılıyor. Bu çocuğun başarısız olma imkanı yok çünkü orda çalışmak ibadet gibi yani.
Deri konfeksiyon sektörü iç pazara yönelik fason mu ağırlıklı yoksa markasını koruyan sektör durumunda mı?
Genel bir soru sordunuz cevabını vereyim, tabi bu durum ekonomik güce bağlı, örneğin Boyner veya Network gibi markalara ürün de çalışabilirsin ayrıca kendi markan için ürün de çıkarabilirsin. Sonuç olarak ticarette süreklilik esastır. Gücün varsa kendi markanla tek olabilirsin. Bu tamamen sermaye’ye dayalı bir durum.
Deri sektörü köklü bir geçmişe sahip, özellikle Türk deri sektörü olarak. Peki tabakçılık bağlamında konfeksiyon alanına istediğiniz türde deri alımını rahatlıkla temin edebiliyormusunuz?
Öncelikle Türkiye en başta gelen dünyada deri tabaklaması yapan ülkelerden biridir ama kendi kıymetimizi bilmiyoruz. Türk deri sanayi olarak, ata mesleği olan bu zanaat türk kültürü ile sanayileşmiş geliştirilmesi 1453’ten beri 670 senedir Türkiye’de deri tabakçılığı vardır. Krizler geliyor krizler gidiyor hiç önemli değil deri tabakçılığı hiçbir zamanda bitmeyecektir. Herhangi bir tedarikte sıkıntı yaşanıyor mu kesinlikle bu pandemi döneminden sonra tedarik noktasında sıkıntılar oldu. Özellikle kimyasal boyutunda hammadde boyutunda fabrikalarda olmuş olabilir ama biz yaşamıyoruz bunu çünkü çok çeşit yaptığımız için hiçbir problem yaşamıyoruz ama hammadde olsun tedarik zincirinde kırılma var aksesuarda da var aynı şekilde.
Dio Gomez olarak kendi aksesuarını üretebilecek potansiyeli nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aksesuar bağlamında biz öncelikle yerli firmalarla çalışmayı tercih ediyoruz. Yerli üretimlerini destekliyoruz birinci derecede tabiki de dışarıdan da alıyoruz. Ama öncelikle firma prensibimiz olarak tedariğimizi özellikle Türkiye’deki firmalardan aksesuar olsun, tabakhaneler olsun yerli üretimden yanayız.
Türkiye’de kendi mağazanız dışında farklı ülkelerde de mağaza açmayı planlıyor musunuz?
Şuan biz Türkiye Zeytinburnu’nda Toptan kendi markamızla üretim yapıp satıyoruz. Dünyadaki mağaza zincirlerine ürün veriyoruz artı butik mağazalara ürün vermeye çalışıyoruz. Rusya’da faaliyet gösterecek bir oluşumumuz olacaktı savaştan dolayı dondurmuş durumdayız.
Rusya’da genelde kürk kullanılıyor sıklıkla ne tür modeller hakim?
İklim olarak soğuk iklim, insanlar korunmak için zorunlu ihtiyaç olarak görüyor. Özellikle kuzunun yünlü dediğimiz kuzu derisi bunlardan oluşuyor ürünler genelde. Birde kıymetli kürk diye tabir edilen ürünler var. Genel olarak kuzey ülkelerde yünlü kuzu derisi hakim. Deri nefes alan bir materyal yani giyildikçe insana enerji veriyor ve bu enerji ile ısınıyoruz.
Genelde deri giyiminde elyaf ve vatka kullanılıyor, bazı modellerde kullanılmıyor Avrupa bu medelleri daha fazla tercih ediyor neler söylemek istersiniz?
Ülke giyimleri farklılık gösterebilir, trendlere göre şekilleniyor.
Son olarak deri sektörü ve konfeksiyon bağlamında neler söylemek istersiniz?
Deri sektörü ilk insanlık tarihinden beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Deri konfeksiyon bağlamında güçlü tasarımlar ile müşteri isteklerine göre şekillenmemiz gerekiyor.