İnsanlar bin yıllardır tükettiği büyükbaş ve küçükbaş, sığır ve koyun eti için bu büyük bir nimeti en iyi şekilde değerlendirmiş ve bugün bile arkeolojik kazılarda çıkan deri ürünleri için günümüze ışık tutar nitelikte. Asıl soru nimetin nasıl değerlendirileceğindedir.
Haber izlenim
İnsan nüfusunun popülasyonu ile artan ihtiyaçların en başında et tüketimi geliyor. Et tüketimini yapay mı yoksa doğal mı alırdınız? Sorusu ile sizce yapay mı yoksa doğal mı? Yapay et’in laboratuvarda nasıl bir biyolojik olarak insan vücudunda etki yapacağı ayrı bir soru teşkil ediyor zaten.
Giyim endüstrisinin haberlerini yapan bir sitenin paylaşımında çevreyi kirleten deri sektörünün sonu mu geldi başlıklı haberinde dünya genelinde deri endüstrisinin cirosunu içeriğine almış ve mantar derisi ile devam eden haber içeriği gerçekten düşündürücü doğrusu.
Çocukluğum babamın deri atölyesi ve mağazasında geçti, Türkiye’nin ulusal basınında gazeteci olduktan sonra çocukluğumdan beri Network sağladığım deri sektöründe tekrar olmayı ve babamın bıraktığı deri sektörüne yayıncılık olarak başlamak hiç aklımın ucundan bile geçmezdi.
Sporla uğraştığım zamanlarda 1 sene Vegan beslendim hiç hayvansal gıda tüketmemiştim. İnsanlar hayatlarında çok kısa da olsa Vegan beslenmeye karşı değilim. Ama şu bir gerçektir ki insanın doğasında olan avcılık et tüketimini hiçbir zaman da eksiltmemiş. Bugün bile spor dalı olarak görülen avcılık (ama bence spor dalı olmamalı) insanın içgüdülerinde var.
Şunu düşünüyorum; dünyada yalnızca bir insan kalsa o insan muhakkak et tüketecektir. Bu durumda bugün insanlık et tüketimini yaparken israfa yol açmamak gerektiği de aşikar. ‘Deri’ bu yüzden insanlık tarihinin en eski zanaatıdır. Ve deri değerlidir. Hayvanlar da öyle değerlidir. Doğa da öyle değerlidir. Tüm canlılık değerlidir. Sürdürülebilirlik gezegenimize doğamıza zarar veren şeylerin önemini anlatan ve zarar vermememiz gerektiğini anlatan bir realitedir. Sürdürülebilirliğin içi doldurulursa çevreye zarar veren bir durum olmayacaktır diye düşünüyorum.
Gelelim alternatiflere, evet insanlığın popülasyonu arttıkça gereksinimler de artıyor ama bu doğal olanın bittiği anlamına gelmiyor. Bu durum endüstriyel olarak raflarda kavanozun içindeki bal ve katkısız doğal üretilen bal gerçeği gibidir. Arıların tüm canlılık üzerindeki etkisi gibi sığırında canlılık üzerindeki etkisi son derece büyük bir nimettir. Bir örnek daha vermek gerekirse sentetik alternatif ise pamuk ta doğaldır öyle değil mi? Ama insanlar bunu bin yılar önce nasıl değerlendirebiliyorsa bugün de gelişen teknoloji çağında da o derece değerlendirebiliyor olacağını düşünüyorum. Tabi bunu sürdürülebilirliğin içini doldurarak çevreye doğaya zarar vermeden yaparak olacağını herkes söylüyor.
Peki bu başlık altında siz neler söylerdiniz?