Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen Leather&Fur Fuarı, 31 Mayıs’ta Antalya’da kapılarını açacak. TDKD Başkanı Gürkan Gözmen, “İhracatta pazar çeşitliliğine odaklandık. Dört gün boyunca 13 ülkeden 950 yabancı alıcıyı ülkemizde ağırlayacağız. Fuarın sektör ihracatına en az 30 milyon dolar katkı sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.
Yılın ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artışla 40 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren deri ve kürk konfeksiyon sektörü, Türkiye’nin toplam ihracatına katkı sağlamaya devam ediyor. İhracat ve üretim odaklı sektörün çatı sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen Deri & Kürk fuarı 31 Mayıs’ta Antalya’da kapılarını açacak. Toplam 13 ülkeden 950 yabancı alıcıyı ağırlayacak olan fuarın sektör ihracatına en az 30 milyon dolar katkı sağlaması bekleniyor.
“PAZAR ÇEŞITLILIĞINE ODAKLANIN”
Sektörün ihracat performansını değerlendiren Gürkan Gözmen, “Yılın ilk dört aylık rakamlarını incelediğimizde ihracatta yüzde 20’lik bir artış var. Önemli olan bu artışı sürdürülebilir kılmak. Bana göre Türkiye deri, kürk ve konfeksiyon sektöründe üretim potansiyeli ve kalitesi açısından dünyada ilk üçte yer alıyor. Yabancılar da aynı şekilde düşünüyor. Fuarımız dünyanın dört bir yanındaki alıcılar için gerçek bir cazibe merkezi haline geldi. Bir klasik haline gelen defilemiz deri ve kürk modasına yön verir hale geldi.”
SAVAŞIN ETKISI
Rusya-Ukrayna savaşının küresel ticareti olumsuz etkilediğini belirten Gözmen, “Rusya önemli ihracat pazarlarımızdan biri. Burada önemli olan pazar çeşitliliğinin sağlanmasıdır. Bu da üreticilerimizin dünyadaki trendleri yakından takip etmesinden ve yurt dışı fuarlara katılmasından kaynaklanıyor. Dernek olarak temel amacımız firmalarımızın yurt dışına açılmalarını sağlamak, finansmana daha kolay ulaşmalarına yardımcı olmak ve yeni ihracat pazarları keşfetmeleri için danışmanlık yapmaktır. Sektörümüzün yapısal sorunlarını çözmemiz gerekiyor. Bunu başarabilirsek ülke ihracatına iki kat daha fazla katkı sağlayacağız. Bunu yapabilecek potansiyelimiz ve üretim kabiliyetimiz var.”